Çarşamba, Mayıs 28, 2008

Yoga ve hastalıklar

Dostlarım merhaba,

Başlık size pek iddialı gelmiş olabilir, ayrıca benim düşünce yapımı bilenler ve dahası uzun yıllardır söylediklerim ve de yazdıklarım, "hastalıklarınız var ise bir doktora başvurunuz, doktorlar haricindeki kişiler tıbbi eğitim almış kişiler olmayıp, sağlığınız üzerinde bir sorumluluk üstlenemezler" şeklinde olmuştur. Bu düşünce ve söylemlerim her zaman değişmeden sürecektir.

Bununla birlikte yoganın sağlık üzerindeki etkisini incelerken aşağıdaki noktaları da gözardı edemeyiz.

Bugün yoga çalışmalarına katılmanın pek çok rahatsızlık üzerinde olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Ayrıca, pek çok tıp adamı hastalarına yoga seanslarına katılmalarını yada öğrendikten sonra gündelik yaşamlarına yogayı katmalarını salık vermektedirler. Kişisel olarak bazı talebelerimin, doktorlarının yönlendirmesi ile geldiklerini memnuniyetle görmekteyim.

Yoga çalışmalarının kişinin genel sağlık durumunda yavaş ama süregiden bir gelişim oluşturduğu bir gerçektir. Kişinin öncelikle olumlu bir bakış açısına kavuşması, bedeni ve zihninin birlikte ve olumlu yönde çalışması, onun bir hastalık karşısında öncelikle daha sakin ve anlayışlı olmasını temin eder.

Hastalandıktan sonra elbette iyi gelen yogaya, hastlanamadan başlamak elbette en iyisidir. Böylelikle bedenin direnci artacaktır. Kişinin bedensel veya zihinel zayıflıklarından kaynaklanabilecek bazı rahatsızlıkların ortaya çıkması ise engellenecektir. Bu bakımdan yogayı bir genel aşı olarak bile değerlendirebiliriz.

Bildiğimiz gibi günümüzde pek çok rahatsızlık, yaşamımıza yaptığımız günlük yanlışlar sebebi ile oluşmaktadır. Yogik yaşam felsefesi, bu gibi hataları önlediğinden kişi zaten sağlıklı olacaktır. Üstelik yogik tavsiyeler dinsel mahiyette yasaklar olmayıp tamamen mantık içindeki söylemlerdir. Böylece herşeyin başı kişinin kendisidir. Diyebiliriz ki hasta olmaya kendimiz karar veririz. Elbette kalıtsal rahatsızlıklar da olabilir ama pekçok şeyin çaresi bireyin yaşamını düzenlemesi ile bulunabilir.

Yoga, felsefi yaklaşımı ve bedensel gelişimi teşvik edici yöntemleri ile başlı başına sağlıklı bir yaşam içinde kişisel gelişimi temel almaktadır. Gerekli olan beden ve zihinsel sağlığı en iyi tutarak kaliteli ve uzun bir yaşam sürebilmektir. Unutulmamalıdır ki yaşam bir varlığın elde ettiği en önemli değerdir bu nedenle kişi kendine en iyi şekilde bakmalı ve elde ettiği bu değeri mümkün olan en uzun sürede sürdürebilmelidir.

Öte yandan bazı rahatsızlıkların kişide ömür boyu sürebilme ihtimali de vardır, bunların bazıları, kişinin normal yaşamı devam ederken kontrol atlında tutulan ve belli önlemlerle de günlük yaşamın devamını engellemeyen rahatsızlıklar olup ; bir kısmı ise kişiyi gündelik yaşamdan kopartarak belki de yatağa bağlayan hastalıklar olabilir. Yoga her iki durum için de kişinin yanındaki mükemmel bir destektir. Her iki duruma göre yöntemleri içerir ve kişiyi olabilecek en mükemmel şekilde yaşama bağlar. Elbette bazı istisnalar görülür veya duyulur, burada kişinin akıl sağlığına yada başka koşullara bakmak lazımdır ki bu bizim konumuz dışı, olup istisnalar kaideyi bozmaz.

Herkez, öncelikle sağlıklı bir yaşam için yogadan istifade etmelidir, ancak gene de hastalıkların olması karşısında modern tıbbın tüm yöntemlerini kullanmalı bunun yanında da yogayı destek olarak almalıdır.

Hepinize sağlıklı uzun bir ömür dilerim.

ANANDA


Cuma, Mayıs 16, 2008

Öğrenciler ve Yoga


Çok sıradan bir söz olacak ama, bugünün öğrencileri yarının ülke yönetenleri olacak.
Bir konuyu hemen eklemem lazım, şu lafa çok karşıyım, "iyi çalışmalı hazırlanlaısın ki 20 yıl sonra adam ol!" hayır, neden 20 yıl sonra, oysa her an için yaşamın içinde bulunmalıdır bir genç. Yaşamalı tecrübe edinmeli bilgi ve fikir yürütebilmeli ve fert olarak yerini her an almalıdır.


Biliyormusunuz ? yurdumuzda 19 milyon genç var, bunların büyük çoğunluğu da öğrenci.

Gençliğin en zor görünen tarafı öğrencilik kısmıdır, yaşam zaten karmaşıktır gençler için, iç duygular, dürtüler, toplumsal baskı de dikte ettirilmiş kurallar hep isyana sürükler insanı. Çok tabiidir en güzel tarifi de " delikanlı " olmaktır yani kız veya erkek "deli " kanlıdır.

Günümüzde özellikle ülkemizdeki eğitim sistemi, son derece sıkıcı ve de bir o kadar da karmaşıktır, alınan notlar, dereceler her sene değişen sınav sistemleri, bir uzayıp bir kısalan okul dönemleri. Muhakkak kazanılması gereken okullar bunlar için gidilen, kurslar, özel öğretmenler, okul ve okulun etüdleri ve bütün bunları sağladığı içim kendini hep haklı ve sanki okul hayatı çok mükemmelmiş gibi hava atan !!! ebeveynler. Dostlarım onlar çocuktur, gençtir, sizinle aynı frekansta değiller, onlara ahkam keseceğimize belli bir disiplin içinde onları anlamaya çalışmalı, işi zorlaştıracağımıza iletişim kurmada kendimizi zorlamalı, kısacık ta olsa kendi okul dönemimizi ve o zaman bize nelerin ne kadar zor geldiğini hatırlamalı ona göre davranmalıyız.

Öğrencilik hayatında genç insan yoğun enerji ile doludur, eğitimin amacı da bu yoğun enerji potansiyelini üretken alanlara doğru yönlendirmek olmalıdır.. İşte bu noktada öğrencinin en zorlandığı kısım, aklını iyi şekilde yönlendirebilmektir. Bu bakımdan enerjisini doğru yönde kullanmayı disiplin haline getirebilmelidir.

Bedeni ve aklı bir disiplin içinde yönetebilmenin en önemli yöntemi de Yoga ve onun araçlarıdır. Öğrencinin muntazam bir çalışma ile yoga asanaları ve pranayama uygulaması halinde, çok kuvvetli ve tertemiz olan aklını, zihnini, daha yaratıcı bir yönde kullanmayı rahatlıkla deneyimleyebilir. Büylece yaşamını daha disiplinli bir şekilde organize edebilme yetisine kavuşabilir.

Bu durum, bilinç yapısının da muntazam ve disiplinli olmasını temin edecektir. Böylece genç öncelikle bedeni ve aklının dengesi ile kendini daha sorumlu hissedecek bu bireysel sorumluluk hali onun genel tabiatına da yansıyacak ve toplum içinde de belirgin bir bireysel karakter halini alacaktır. Özellikle gencin yaşama daha olumlu yaklaşımını da temin edicidir.

Özellikle bir öğrencinin muntazaman Pranayama ( nefes teknikleri) uygulaması, sinir sistemini canlandıracak, beyine oksijen akımı kuvvetlecek böylece akıl ve hafıza daha da sağlıklı olarak çalışacak, konsanytrasyon daha keskin olabilecektir.

Yoga öğrencinin yanlızca bedensel gelişimini dehiğl beden-aklı dengesini , duygusal alanda da dengeliliği, güçlü iradeyi ve kendini en iyi şekilde disipline ederek en faydalı şekilde kullanabilmesini de temin edecektir.

Unutulmamalıdır ki yoga bir din değildir, içinde dinsel dogmatik bir yapı olmayıp, kişinin kendi özerinde tam ve yoğun hakimiyeti demektir.

Bu vesile ile 19 mayıs Gençlik Bayram'ınızı kutlar, bu bayramı gençlere hediye eden Büyük Önder Mükemmel İnsan Atatürk'ümüzün önünde saygıyla eğilirim,

Sevgiyle kalınız.

Ananda

Salı, Mayıs 13, 2008

19.yıl

Sevgili dostlarımız ,

Sessiz sedasız, 19. yılımızı idrak etmekteyiz . 19 önemli bir rakkamdır.
Yıllar su gibi akıp gidiyor, her geçen gün bize yeni şeyler katıyor. Eski CKM de verdiğimiz
başlangıç konferansı dün gibi. Oradaki meraklı yüzleri hala en iyi şekilde hatırlıyorum. İlk başladığımız zamanı, koştura koştura gelen dostları. Ciftehavuzlar'daki ilk Aşram'ı, bazı olumsuz şartlarına rağmen, en içten katılımlarınızı bu an gibi hatırlıyorum.



Ne kadar mutlu ki, geleneksel Yoga ve onun güzel felsefi yaklaşımından hiç ödün vermeden, bilumum, acaip ritüellere, dinsel yaklaşımlara girmeden ; kafadan atma isimleri olan ve sırf yenilik diye, maddi hırslarla ve büyük yaygaralarla kimselere yoga veya uyduruk şeyler sunmadan geçti 19 yıl.

Bakıyorum da artık iyice klasikleştik. Yurtiçinde ve dışında tanınan ve de referans bir isim olduk. Bunu
başarabilmeki için her türlü ticari zihniyetten çok uzak saf ve tertemiz duygularımızla / duygularınızla çalıştık ve çalışmaya da devam etmekteyiz. Gelen, gelemeyen tüm dostlarımız ile hep sevgi saygı ilişkisi içinde günler geçti ve daha da niceleri olacaktır.

Bizler buradayız, ( her ne kadar belediye diğer tabelalar gibi bizim de tabelamızı söktüyse de :)) aynı yerde faaliyetteyiz. Gene keyifle çalışmalarımızı, sohbetlerimizi sürdürüyoruz, bilgisine güvendiğimiz arkadaşlarımızın sorumluluğunda bazı ilave çalışmaları da içimizde barındırarak. Nice 19 yıllar.


Hepinizi her zaman bekliyoruz...


Sevgiyle kalınız.

Anand
a