Perşembe, Nisan 19, 2007

19.04.2007



Dostlarım,

Yavaş yavaş bahara giriyoruz hava soğuk ama belli ki yaz günleri yakında.
Geçtiğimiz pazar keyifli bir "cyclic meditation" çalışması yaptık, ondan önce de " tanrı ile sohbetler" filmini izlemiştik. Pazar günleri standart yoga saatimizin haricinde de burada keyifle buluşmak birşeyleri paylaşmak ne kadar da güzel. Yazın da devam edeceğimizi zannediyorum.

Hafta içine koyduğumuz iki yeni çalışma saati ( salı/perşembe 16:00) iyi oldu böylece akşam sınıfları da biraz rahatladı galiba.

Önümüzdeki sonbahar ve kış sezonuna Kaivalya Yogashram'da oldukça yoğun bir çalışma programı koyacağız, böylece daha da rahat olarak geleceksiniz, kendinize daha da uygun saatler seçebileceksiniz.

Bu haftasonu bildiğiniz gibi Adrasan gezisi var, sizlere daha önce de belirttiğim gibi bu bizim tarafımızdan düzenlenmiş bir gezi ve ben de tur operatörü değilim, ben işin yalnızca yoga kısmından sorumluyum. Talep olmuş anlaşılan, umarım keyifle gider ve keyifle döneriz. Her ne kadar tur programında yoga saatleri belirli ise de istek halinde ben bunları çoğaltmak ve eklemeler yapmak taraftarıyım. Bakalım göreceğiz.

Geçtiğimiz hafta sevgili Soli kardeşim, paskalya dolayısı ile evde yaptığı, paskalya çöreğini getirdi, hepimiz keyifle yedik ve bu önemli günün herkese aydınlıklar ve sevgiler getirmesini diledik, aşağıdaki resimde paskalya çöreğine yapılan keyifli saldırıyı görüyorsunuz :)

















Geçtiğimiz hafta serverimizin hack edilmesinden dolayı sayfaya ulaşamadınız, ben de maillere ulaşamadım, pek çok mailler gelmiş, bunlara cevapları önümüzdeki günlerde genel olarak vereceğim.

Çocuklar için yoga ve hamileler çalışmalarımız keyifle devam ediyor. Çocuklarımız bu hafta tatilde, hamilelerimizin bir kısmı doğuma çok yaklaştı, umarım hiç bir sıkıntıları olmadan doğumlarını yapacaklardır. Yeni aşram bebekleri doğacak. Bazı bebeklerimiz ziyaretimize geliyor, ne de çok seviyoruz onları, tüm çocukları da elbette. Aşramlarda genel bir olgu çocukları en serbest şekilde davranmalarına izin verilmesidir. Her ne akdar aşramların katı sayılabilecek kuralları da olsa eğer aşramda çocuk var ise istediği gibi davranabilir.

Sevgili dost Bora Ercan ziyarete geldi sağolsun, kitabını getirdi, çok sevindim, en kısa zamanda ben de ziyaretine gideceğim. Zannederim bundan böyle pek çok konuda fikir teatisi yapacağız. Pekçok konuyu keyifle paylaştık. Mutlu oldum böyle bir dostum olduğuna.

Dostlarım Yoga'nın din olmadığını her zaman söylerim, unutulmaması gereken Yoga'nın bir kişisel gelişim felsefesi olduğudur. Bu bakımdan birey Yoga ile kendine hizmet eder, kişi Yoga'ya hizmet etmez, ancak Yoga yolu ile yücelişi ve yükselişi, bireyin, dolayısı ile tüm varoluşu meydana getiren varlığın yükselişidir. Hizmet budur. Yoksa Yoga'ya hizmet ediyorum diye tapınak bekçiliği yapmak değildir, zaten yogada tapınak yoktur. Bu konuda daha çok söyleyeceklerim var, bazı tercümeler görüyorum, Şunları bunları yaparak tanrıya ulaşırsınız falan lafları bana dinleri hatırlatıyor, bunların hindu metinleri olduğunu hatırlatırım, hinduizm bir dindir yoga bir din değildir.

Bu bakımdan yoga ile kişi öncelikle kendisine hizmet eder ve böylece gelişir, gelişmiş her bir birey varlığın gelişmesinde önemli bir yapı taşıdır.

Daha pek çok şeyi yazacağım yakında.
Sevgilerle kalınız

Ananda