Pazar, Şubat 25, 2007

Pazar Keyfi...

Mutluyuz,
Pek çok dostun katılımı ile bu pazarki sinema günümüzde "The Secret" (sır) fimini izledik, daha pek çok ilgi duyacağınız filmi beraberce izleyeceğiz.
Mühim olan filmi izleyip içimizde birşeyler uyandırmak ya da izlediğimiz film noktasından çıkıp kişisel fikirsel gelişimler yaşamak, kendimizce bir gelişim sağlamak...

Gelelim sıkça sorulan, tratak ve cyclic meditation'a ne oldu? sorusuna. Memnun olacağınızı düşünüğüm bir haber vereyim, önümüzdeki hafta paar günü 4 mart pazar hem tratak ve hem de cyclic meditation var. saat 18:00 de cyclic meditation ve saat 19:00 da tratak var, elbette sonrasında ki 20:00 yoga calışması normal saatinde yapılacak....
Böylece bu iki çalışmadan da uzak kalmamış olacaksınız. İsteyenle istediklenine ve hatta hepsine katılabilirler....

Bir sonraki film gösterimiz büyük bir ihtimalle "Supersize me" olacak ancak şu andan kesin bir saat vermeyeyim, zira havalar daha erken aydınlanmaya başladı ama %90 gene aynı saatte olacak...

Kısa bir süre içinde hafta içinde iki yeni akşamüstü sınıfı da açmayı düşünüyorum zannederim salı ve perşembe günleri olacak daha sonmra size bu konuda da bilgi vereceğim.

Hepinize iyi, sağlıklı, mutlu ve keyifli bir hafta dilerim, sevgiyle kalın...

Ananda.

Cuma, Şubat 23, 2007

Aşram'dan bilgiler

Hepinize Merhaba,

Yoğun geçen günlerimiz bizleri sizlerle buluşturuyor, çok seviniyoruz.
Geçenlerde Hürriyet Gazetesi'nde bir yazı çıkmış, diyor ki,

"anadolu yakasında rahat rahat yoga çalışılacak bir yer yok, ya spor veya çeşitli çalışmalar yapılan salonlarda, ya da tarikat merkezi gibi yerlerde yoga yapılıyor."

Devamında ise Yoga çalışmak için de üç yer belirtilmiş. zaten ikisi avrupa yakasında, buraların incisi olduğu söylenen yer ise sahibinin web sitesinde bizi adımızla yazıp bunlar tarikattir diyen kişinin ( daha da ileri gittiği lafları da vardı sayfasında ama onları sildi ve de artık kayvalya diyor :)) geçtiğimiz ay açtığı yer. Yani kimin kimleri neye benzettiği belli yazı da bu doğrultuda gibi göründü gözüme. Üzüldüm tabi. Sizlerden de pek çok mail ve sözlü uyarıları da gözönune alarak, yazara bir mail attım samimice sordum, o da sağolsun bana cevap verdi, kısa bir bölümünü size aktarmamda bir mahsur yok:
.........................................
.........................................
Sizi de merkezinizi de gayet iyi biliyorum
.........................................................

Sizin merkezinizi ben daha ağır ve ciddi bir mekan olarak görüyorum. Sakın aksi bir şey gelmesin aklınıza. Lütfen sizi arayanlara bunu üzerine basa basa belirtin. Benimle ilgili kafalarında bir soru işareti oluşmasın. Önümüzdeki günlerde bunu vurgulayan bir yazı yazacağım.
Serzenişinizi gayet iyi anlıyorum. Umarım siz de beni anlayabilirsiniz. Sizinle ilgili apayrı bir yazı konusunda buluşmak üzere…
Sevgiler,


Sağolsun, vakit ayırıp hemen cevap vermiş ben de kendisine teşekkür ettim. Bilirsiniz kimsenin ne görüşlerine karışırım ne de ticaretine, ama hepsi saygı ve hürmet içinde olmalı. Şimdi yazarın benimle yapacağı konuşmayı dört gözle bekliyorum en azından 17 yıldır yalnızca yoga ile ilgilenen başka konulara yer vermeyen ve yogayı da asla dinlerle bağdaştırmayan bir hoca ve aşram olarak herhalde o çok okunan kıymetli sayfada yerimiz olur. Zira, o sayfaya mesela ilan vermeye kalksak paramız yetmez. Belki bizim de telefonlarımız yayınlanır...

Neyse bırakalım bunları

Aşramda sinemada bu hafta The Secret var ( sır) biliyorsunuz son ayların çok konuşulan filmi. Yoga katılımcılarımızı bekliyoruz, sonrasında küçük bir yorumlama kısmı da yapacağım bu defa.
Önümüzdeki hafta Tratak var gene belki araya bir de Cyclic meditation sığdırırız onu bilemiyorum şimdilik. Tratak ve ccyclic meditation severler,merak etmeyin bu çalışmalar filmlere kurban gitmedi zaten 15 günde bir yapıyorduk mart ayında yopun yaparız eksikleri tamamlarız. Üzülmeyin

Dün Sevgili dostum, Raghuram ile beraberdik, vaktimiz dar olmakla beraber konuşmaya fırsatımız oldu özlemişim kendisini, önümüzdeki yıl belki bizim aşramda da bir organizasyon yapabiliriz dedim, gayet olumlu cevapverdi, bakalım neler gelişir,

Hepiniz sevgi ile kalınız. aşramda görüşmek üzere.
Ananda

Çarşamba, Şubat 14, 2007

Sinema günleri

Dostlarım,

Sinema günlerine keyifli bir kalabalıkla başladık, ilk filmimiz James Redfield 'in ünlü romanı, Dokuz Kehanet idi, keyifle seyrettik beraberce ve kendi kendimize yorumladık.

Sinema günlerinin çarşamba olacağını belirtmiştim bu konuda küçük bir değişiklik oldu ve şimdilik kaydıyla pazar akşamlarına aldık. 15 günde bir pazar akşamları saat 18:00 de yapacağız. Bu durumda bir sonraki sinema günü, 25 şubat pazar.....

İzleyeceğimiz film şu sıralarda çok konuşulan "SIR" ( SECRET) gene büyük sinema perdemizde ve alt yazılı olarak seyredeceğiz. Bakalım "çekim yasası " konusunda neler düşündürecek bu film bize....

Daha sonrası için de içimizde, kıpırtılar oluşturacak, düşünmemizi sağlayacak filmleri seçtik ve hazırladık, seyredip yorumlamaya sıcak ortamımızda devam edeceğiz. Elbette film günleri ücretsiz.

Bu hafta pazar günü gene TRATAK çalışmamız var.

Cuma, Şubat 09, 2007

Küresel ısınma meselesi

Dostlar,

Acaba bi şekilde bu kış ta geçen kış gibi karlı geçseydi, bu küresel ısınma meselesinin farkına varabilecekmiydik. Aslında geçen sene de aynı gerçekler mevcuttu, bu sene de aynı... Tek fark atmostere karbon salımı kat ve kat arttı. Başta Amerika Birleşik Devletleri, daha sonra onu çok yakında geçecek olan Çin'in karbon salımı inanılmaz boyutlarda ve her ikisi de Kyoto sözleşmesini imzalamış değiller ve tabi biz de henüz imzalamadık. Biliyorum ki şu anda imzalamamız memlekt ekonomisi açısından bizi olumsuz durumlara düşürecek. Ama en azından bir planlama yapılması lazımdır, zira yakında ekonomi falan kalmayacak, bu dünyanın en güzel ülkesi de çolleşecek. Bilmem anadoludaki pek çok gölün tamamen kuruduğunun farkında mıyız....
Peki herşeyi devamlı tenkid etmek ile nerelere gidilir. Oturmak hiç bir şey yapmadan tenkid etmek bence bir yaşam tarzı haline geliyor. Devamlı ve sonsuz tenkid etmek herşeye hep muhalif olmak. Devamlı bir kaş havada sorgulamalr yapmak. elini hiç bir taşın altına koymadan hep eleştirmek en acımasızca. İşte yukarıda belki ben de bunu yaparak Kyoto anlaşmasını neden imzalamıyoruz, plan program neden yapmıyoruz eleştirel yaklaşımını getirmiş olabilirim.
Hayır, ben kendimce birşeyler yapmaya başladım, bu nedenle eleştiriyi de nezaket ve saygı kuralları çerçevesinde daha rahat yapıyorum
Arkadaşlar bizler bu memleketin bireyleri olarak ne yapıyoruz. Bu önemlidir. Çok basit bir örmek vereyim.Eğer bir kısım dedelerimiz, ellerini taşın altına koymasalar ve arkasında durmasalardı, Türkiye Cumhuriyeti olmazdı. Ben bizatihi Türkiye Cumhuriyeti'nin çok mükemmel bir oluş olduğunu düşünen Atatürk ilke ve cumhuriyet kurallarına bağlı biriyim.
Gelelim küresel ısınmaya, artık her birimiz ( yapanları tenzih ederim) eyleme geçmeli ve tedbirlerimizi en azından bireysel olarak almalıyız. Çok basitten karmaşığa giderek.
En azından şu ufak tefek te görünen tedbirleri düşünelim.

* traş olurken veya diş fırçalarken suyu bir zahmet kapatalım,
* çeşitli şarj cihazlarını kullanmadığımız zamanlarda fişten çekelim.
* Tv vs cihazlarımızı kullanmadığımız zamanlarda stand by da (kumanda dan kapatma) bırakmayarak bir zahmet aygıtın üzerinden kapatalım.
* bulaşık ve çamaşır makinalarımız dolmadak kullanmayalım
* gereksiz yere yüksek ısıda kaloriferlerimi yakmayalım, inanın üçte bir ısıda yakak bile oluyor.
* ısı yalıtımına dikkat edelim
* bol bol yürüyelim yada toplu taşıma araçlarını tercih edelim. Tamam son model arabanıza veya motorunuza çok para verdiniz ama bırakın dursun. Hiç bi kaybınız olmaz
* daha niceleri aklıma geldikçe ekleyeceğim, hepsi hepimizin yapabileceği kadar kolay, gelin fert olarak imzalayalım dünya için Kyoto'yu.....

Hepiniz sevgiyle kalın..

Ersin Ananda

Pazartesi, Şubat 05, 2007

Aşram'da Sinema günleri !!!

Dostlarım,

Uzun zamandır, düşünürüm.... Bazı filmler özellikle insanlarda yeni açılımlar yapması bakımdan çok önemlidir. Hatta vazifeli varlık gibidirler. Bu filmler bazen laf ile anlatılamayanı görselleştirdikleri için çok önemli işler yapabilirler.
Elbette ki bunları " kurmaca ( fiction )" olmalarına rağmen içimizde bir takım yeni duygular üretebilirler. Hatta bazı teoriler, kurmaca dahi olsa film olarak görüldüğünde daha iyi anlaşılabilir olurlar. Öte yandan belirli savların açıklandığı filmler ve belgeseller de bizler için çok önemlidir.

Epeydir yapmayı planladığım şeyi nihayet hayata geçirebileceğim, umarım sizler de bundan keyif alacaksınız. Bunun için aşrama bir sinema perdesi kurduk, Tv'den değil, projeksiyon ile, sinema salonundaymışçasına ama daha rahat olarak seyredeceğiz.

Aşram'da sinema gecelerinde elbette sıradan vizyon filmleri seyretmeyeceğiz. Spiritüel bakımdan önemi olan yada bu bakımdan fikirler veren, dünya sinemalarında gözterilmiş biz de belki gösterilmemiş olan ya da hepimizin seyretmiş olduğu da olsa, içindeki önemli detayları oturup analiz edebileceğimiz filmler seçeceğiz.

Kaç film buluruz bilemiyorum ama şimdiden sırada olanlar var, sakın "aman canım o filmde de ne var" demeyin beraber seyredelim bakalım neler anlıyoruz.

Herneyse, film gecelerini çarşamba akşamları yapacağız ama bu haftaya mahsus olmak üzere pazar akşamına aldık. Bu pazar ( 11 şubat) saat 18:00 de " DOKUZ KEHANET" ( Celestine Prophecy ) filmini izleyeceğiz. Pek çoğunuzun okuduğunu düşündüğüm James Redfield'in ünlü roman üçlemesinin ilki olan eser, keyifle sinemeye aktarılmış, Türkçe alt yazılı olarak 1 saat 39 dk.lık bir film...

Saat 18:00 de başlayacak olan filmden sonra 20:00 deki çalışmamız normal olarak yapılacaktır....


Daha sonraki filmimizi ise 21 şubat salı akşamı saat 21:00 de seyredeceğiz ( SECRET -SIR).. Çarşamba akşamı 19:30 Çalışması normal olarak yapılacaktır...

Film gösterimleri 2x2 m ebatlı perdede yapılacaktır..

Film gösterimleri ücretsizdir.

Siz aşramımız katılımcılarını bekleriz.

Sevgiyle kalınız.
Ersin Ananda